Tahran; Başkent
Tahran çok genç bir şehirdir. 1876 yılında sadece bir köy olan Tahran, Kaçar Hanedanı padişahı, Ağa Muhmmed Han tarafından başkent olarak seçilmesiyle şehirleşme süreci başlamış oldu. Yaklaşık 100 yıl öncesine kadar Tahran, başkent olmasına rağmen İran’nın diğer bazı şehirlerinden daha küçüktü. O zamanlar Rey Şehri’nin bir ilçesi olan Tahran şimdilerde ise Rey Şehri’ni, bir ilçesi olarak kapsamına almaktadır. Tahran şehrinin kuruluşu neolitik çağlara dayanır. Sırtını Elburz Dağları’na dayamış olan bu şehir, eski çağlarda küçük bir yerleşim yeri olarak sayılmaktaydı.
Kacar Hanedanı’ndan sonraki devletlerin merkeziyetçi yaklaşımlarından dolayı diğer eyaletlerden göç alması sonucunda şu an en büyük İran şehri ve Orta Doğu’nun en büyük ketlerinden biri olarak tanımlanmaktadır.
Şehir, Elburz Sıra Dağlarının eteğindeki bir platoya kurulmuş olduğundan ve çevresinde nehir, göl ve deniz gibi su kaynağının olmamasından dolayı iklim olarak kuru bir hava koşuluna sahiptir. Yazın 42 dereceye varan sıcaklık, kışın eksi 15 dereceye kadar düşebiliyor. Bahar ve sonbahar mevsimlerinde ise oldukça güzel bir havası olan Tahran yem yeşil parkları ve modern yapısıyla Avrupa şehirlerini aratmıyor.
Tahran daha sonraki dönemlerde de kazandığı bu önemi, dini merkez olan Kum ve Meşhed şehirlerinin yükselmesine rağmen yitirmedi. Elburz Dağı’nın eteklerinde bulunan geniş bir araziye yayılmış bu şehir, ilk yapılaşı itibariyle diğer İran şehirlerindeki geleneksel yapıya uyarak iki veya en fazla üç katlı tuğla binalardan oluşmuştur. Binaların çoğunda sıva kullanılmamış, böylece bütün şehir kirli sarı renkli bir çöl kenti havasına bürünmüştür. Böylece Fars kültürü ve sanatı binalara da yansımış oldu. Binalarda tuğlaların yerleştirilişi bile bunların işçiliğinde ileri düzeyde bir zevk ve estetik özelliğinin bulunduğunu göstermektedir. Son dönemlerde dünyanın metropol şehirlerinde olduğu gibi Tahran’da da modern ve lüks yapıtların artması ve eskisine göre bambaşka bir görüntünün ortaya çıkmasına şahit olmaktayız.
Hemen güney’indeki Rey şehri, tarihi açıdan büyük öneme sahiptir. Bu şehir Selçuklu İmparatorluğu’nun kurucusu Tuğrul Bey’in ilk başkenti olmuştur. Tuğrul Bey’in mezarı “Burc-u Tuğrul” adıyla Rey kentinde bulunmaktadır. Rey Şehri 1197 tarihinde Moğollar tarafından yıkılana kadar bölgenin en önemli kenti olma özelliğini korumuştur. Yoğun şehirleşme olgusu sonucunda bugün Rey’le Tahran birleşmiş durumdadır. 2. İmam (İmam Hasan)’ın torunlarından Seyyid Abdu’l Azim El-Hasani’nin mezarı da Rey kentinde bulunmakta ve her gün yüzlerce insanın ziyaretine tanık olmaktadır.
Tahran, İran’ın ticari nabzının attığı şehirdir. Tarihi kapalı çarşısı hergün onbinlece insanın uğradığı ve alışvreiş yaptığı bir merkezdir. Bu önemli çarşı günün bazı saatlerinde öylesine kalabalık oluyor ki insanların hareket etmesi bile neredeyse imkânsız hale geliyor.