İran İslam Cumhuriyeti Ankara Kültür Merkezi, Sadi Vakfı Ankara Temsilciliği iş birliğiyle, ``Farsça Dilinin Osmanlı Çalışmalarındaki Yeri`` konulu özel bir bilimsel toplantı düzenledi.
5 Ocak 2025 Pazar günü gerçekleşen toplantıda, Amasya Üniversitesi öğretim üyesi ve Türkiye’de tanınmış bir İran çalışmaları araştırmacısı olan Prof. Dr. Yılmaz Karadeniz bir konuşma yaptı.
Karadeniz, iki saatlik konuşmasında İran ve Osmanlı tarihinin benzerlikleri üzerine dikkat çekerek, “Ben, İran’ın Kaçar dönemi tarihini araştırmaya başladığımda, Kaçar tarihi çalışmalarının Osmanlı tarihi hakkındaki anlayışımı bu kadar derinden etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. Ancak derinlemesine inceledikçe, iki ülkenin tarihinin birbirine geçmiş halkalar olduğunu ve birini tam olarak anlayabilmek için diğerini de iyi bilmek gerektiğini anladım” dedi.
Karadeniz, Farsçanın Türk tarih çalışmalarındaki önemine değinerek, “Bu önemin sadece İslam sonrası dönemle sınırlı olduğu düşüncesi yanlıştır. Aslında, İslam öncesi İran kaynakları da Türklerin erken tarihi için çok önemlidir. Bu kaynaklara başvurmadan Türk tarihini eksiksiz anlatmak mümkün değildir” diye belirtti.
Tanınmış bir Türkiye’de İran tarihi araştırmacısı olan Karadeniz, Selçuklu ve Osmanlı tarihine dair temel kaynak kabul edilen bazı tarihi kitaplara atıfta bulunarak, “Bu eserlerin bir kısmının çevrilmesiyle Türk tarih araştırmalarında önemli gelişmeler yaşandı. Bu durum, bu kaynaklardaki bilgilerin ne kadar hayati olduğunu göstermektedir. Bu kitaplar çevrilmeden ve ulaşım imkanı sağlanmadan önce tarih araştırmalarının ne kadar zayıf olduğunu görebiliriz. Şimdi de hala Farsça yazılmış birçok kaynak bulunmaktadır. Türk araştırmacılar bu kaynaklardan yararlanabilmek için mutlaka Farsça bilmek zorundadırlar. Bu da Farsça dilinin ve kaynaklarının Türk tarih araştırmalarındaki önemini göstermektedir” şeklinde konuştu.
