İSFAHAN

İran’ın önemli sanat eserlerinin bulunduğu bir şehirdir. 16. yüzyılda çıkarılmış bazı madeni paraların üzerinde bu şehrin önemini belirtmek için yer alan “İsfehan dünyanın yarısıdır” deyimi boşuna söylenmemiştir. Şehir, 640 yılında müslümanların eline geçmiştir. Daha sonra Deylemiler ve Selçuk hanedanları döneminde başşehir olarak seçilmiştir. Moğol orduları 1241 yılında İsfehan’ı işgal etmiş ve burada büyük bir katliam gerçekleştirerek binlerce kişiyi öldürmüştür. Daha sonra Timur’un orduları da İsfehan’a saldırılar düzenlemiştir.

İsfehan, en parlak dönemini 15. yüzyılda yaşamıştır. Bu dönemde Safevi Sultanı Şah Abbas, ülkeyi Moğollardan temizlemiştir. Böylece ülkede birlik ve barışı hakim kılan Şah Abbas, İsfehan’ı başşehir yaparak, mimarisine önem vermiş ve günümüze kadar ulaşan önemli eserlerin bir çoğunu yaratmıştır.

İsfehan’da bulunan birçok tarihi eserde kullanılan çinilerdeki mavi rengin tonu İran’ın kuru, sıcak iklimi ve kirli renkleri ile uyumlu bir kontrast içindedir. Şehrin sadece mimari yapısı değil, sakin, huzurlu atmosferi ve ılımlı iklimi de sizi olumlu yönde etkileyecektir. Bu şehir, tamamiyle bir yürüyüş alanı gibidir. Pazarda dolaşırken kaybolup gidebilir, çok güzel dekore edilmiş bahçelerde yorgunluğunuzu atabilir ve belki de birkaç İran’lı entellektüel gençle karşılaşıp fikir alışverişinde bulunabilirsiniz. Bu şehir size, gerçek İran kültür ve sanatının hangi duyarlı ve estetik noktalara erişmiş olduğunu iddiasız, gürültüsüz bir tatlılıkla gösterecektir. Burada sadece mistik ve sakin bir sanatsal duyarlılık vardır.